1.selam.
2.selam verin.
3.selam, barışık olmak demektir, bunu hatırlayın.
4.”hayal et, bütün insanların barış içinde yaşadığını*” diyerek kapınızın önündeki tozu süpürün. altından (ya da bronzdan fark etmeksizin) abbey road çıkabilir.
5.bu nedenle bu kalabalık yolda karşıdan karşıya geçerken sağınızı ve solunuzu incitmeyin. ikisi de sizsiniz bunu unutmayın.
6.biraz da kahveden bahsedin.
7.kahve özgürdür, değiştirilmeyi sevmez.
8.şekerli olan bir kahve düşünülemez, düşünülse bile artık, düşünülen şey kahve değildir. düşünülmek onun varolmasına yetmez.
9.yaratıcı düşünmek sizin varolmanıza yetebilir.
10.katıksız bir kahve ağzınızda şarkı söyleyebilir.
11.yumurtadan çıkıp kabuğumuzu beğeniyoruz, kabuklarımızı dünya koşullarında kapı eşiğimize asıyoruz.
12.önemli olan kabukların koruduğu öz, çekirdek, yeryüzü ve yaradır.
13.işlenmemiş olanı sevin. burada kahveler plastik olmayanındır.
14.katıksız olan her şey burada değerlidir. katma değerler yoktur.
15.burada bildikleriniz satılmaz; paylaşılır, sergilenir.
16.burada eskitilmiş olan ya da yepyeni değil; eskiyen, gün ile ağaran sevilir. çünkü eskimek dahi bir emek ister.
17.burada emek ile direnilir.
18.pazartesiler ısı ve ses geçirmeyen güleryüzsüz yalıtımla kentsel dönüştüğü için, o gün keçi pan’ın flütüyle bizi çağırdığı yerdeyiz. buradaki keçi’nin inadı üretkenliğin, bereketin, paylaşımın, baharın, aslolanın sonuna kadar savunulmasına dairdir.
19.yaşasın st. pauli!
20.bu dünya soğuyacak günün birinde.**
21.keçi’yi takip et, kaybolursan toza sor.***
yıldızların arasında bir yıldız hem de en ufacıklarından**
* john lennon – imagine
** nazım hikmet – yaşamaya dair
*** john fante – toza sor
Yaşasın Kahve
Kahve ağacı, meyvesini en az bir sene, en fazla üç sene aralığında olgunlaştırır.
Ardından çiftçi, verimli topraklarda, uygun hava şartlarıyla
beraber nitelik kazanan kahveyi taze bir şekilde hasat eder.
Hasat eder yani, toplanan kahve çekirdeği, meyvesi üzerindeki
kabuğu atabilmesi için kurutma, yıkama ve ayıklama gibi işlemlerden geçer.
Daha sonra kıtalar arası yolculuğunu yapabilmesi için çuvallarda korunur.
Kavurucunun eline ulaştığında yeniden ayıklanıp hacim ve ağırlık
değiştirerek kafein dolmak üzere kavrulmaya başlar.
Kavrulan kahve, yakıta dönüşebilmesi için bir ay içinde öğütülerek,
kahveci tarafından emek gözetilerek demlenir.
Bu süreci tamamlayan tüm kahvelerde sömürü, kan ve gözyaşı yoktur.
Adil ticaret, insan emeğini ön planda tutar ve doğaya saygı gösterir.
Böylelikle sürdürülebilirlik sağlanır. Kahve, insan için sudan sonra
yakıt olarak kullanılabilecek yegane içecektir.
Bir fincanın içerisinde evrenin bize sunduğu tüm gerçeklikler ve en az yetmiş
emekçinin alın teri vardır. Gelecek yirmi yıl içerisinde
küresel kaos sebebiyle kahve, katıksız olarak tıpkı burada
şu ana kadar saygı gösterildiği gibi içilecektir.
Yaratıcı düşünmek sizin var olmanıza yetebilir.
Kahve özgürdür, değiştirilmeyi sevmez.
Yaşasın kahve!
Yaşasın kahve emekçileri!
Keçi Geçti
Burası KEÇİ GEÇTİ,
Burada su satılmaz, pazartesi açılmaz!
Diğer günler en geç bire kadar açmış oluruz.
Eğer fikrin oturaklıysa kapatmayabiliriz de.
Burada servis hem yarım, hep yavaştır, kahve yavaş demlenir. Sakin kahveyi içmek için, kahveciyi boşken yakala.
Sigara mı? Çık dışarı!
Her canlı misafirimiz.
Soda satmak bakkal işi; sodakomün. Soda içtiysen bir daha ki gelişinde soda getir KOMÜN kalsın!
Kahveler sürekli şekersiz.
Tuvalette OHAL var! Dikkat et! Yüzleşeceklerin boş olmayabilir.
Dükkânın toynakları; kafanı vurma!
Aşina olup da yola gidene yolluk kahve.
Görgü kurallarını bir kenara bırak ve istediğin gibi sesle iç kahveni.
KEÇİ GEÇTİ; içinde bulunduğun sürede sahibi olduğun illüzyonunu veren yerlerden değildir. Hepimizindir.
İçmek zorunda değilsin.
Hepsinden önce kahveye saygı duy! Uzaktan da olsa.
Hoş geldin!
Sugar is for Losers
KEÇİ GEÇTİ, içinde bulunduğun sürede sahibi olduğun illüzyonunu veren yerlerden değildir. hepimizindir.
son geldiğimiz noktada, sessiz olmamız isteniyor. -sessiz içmek, sessiz yemek.- illüzyonunun içine davet ediliyoruz. kabul edenler?
kabul etmiyoruz. ve ses çıkartıyoruz. kahvemizi sesli içerek, tüm doğal aromaları almaya daha yakınız. bırakın; kahve, damağınızın her yerine irrasyonel biçimde çarpsın.
ha bu arada, açıldığımızdan beri hiç şeker bulundurmadık. sugar is for losers!
Fuck Take Away
Herkese merhaba!
Eğer kahve işiyle ilgiliyseniz küçük işletme değilsinizdir.
Kahveyi ve kahve emekçilerini işin içinde hissetmiyorsanız, küçük işletmesinizdir.
Taze ve nitelikli kahve almak için bize ulaşın.
Ulaşamazsanız lütfen, kahve kavuran bir emekçiden tedarik edin.
Her daim fincanı ile gelen dostlarınızla kahvenizi paylaşın.
Zaten biz çoğunlukla paylaşıyoruz.
Take away yani karton bardak, gezegenin bu duruma gelmesini sağlamış olabilir.
Ağaçları sevin, ayılara sarılın.
Ağaçlar havanızı temizler.
FUCK TAKE AWAY!
Forza St. Pauli
Fincandaki kahve; hasat zamanı, ayıklama ve temizleme esasları, tedarik sürecindeki muhafazası, kavurucunun saygıyla az miktarda kavurmasından tutun da, öğütülmeden önceki bekleme durumu, çekim ayarı, demlenecek su sıcaklığı, baskın gövde ve aromasına uygun demleme aparatına kadar önemli basamaklardan geçmektedir.
yaptığımız iş olan kahvenin tekel yolunda ilerlememizi sağlayan kahve çiftçilerine, kahve kavurucularına, tüm st. pauli taraftarlarına, bakunin’e saygılarımızla. Bir düşünsenize iki sene önceki domatesi yemek ister misiniz? bilmukabele. ———————————————————-
a cup of coffee goes through the stages of harvesting, sorting and cleaning processes, preservation of beans during procurement, delicate roasting in small quantities. moreover, the brewing steps from the waiting period before grinding to the grind size, temperature of brewing water, brewing equipment appropriate for coffee’s body and aroma play crucial roles in making of a delicious cup. we honor the coffee farmers, roasters, all the st. pauli supporters and bakunin who enable us to keep carry on the exclusive privilege of influencing the coffee market as a whole in eskişehir.
i mean think about it… would you like to bite into a tomato that’s been sitting around for 2 years?
have a good one!
Dritan'a Selam
Eğer bize nitelikli çekirdeklerden kahve demleyip insanlarla paylaşmak mı yoksa Dritan alseladan selam almakmı diye sorsanız karar vermesi çok zor olurdu. Şanslı keçiler olarak her ikisinide yapıyoruz. Ama birini insanların gözleri önünde.
Çok yaşa dritan. Fincan dolusu sevgiler.
It would be very difficult for us to decide if you would ask us to chose between brewing coffee from qualified seeds and share it with people or greeting with Dritan Alsace.
As lucky Goats, we are doing both!
But one’s in front of people’s eyes.
Long Live Dritan!
Cupful of love!
Wenn du uns fragen würdest wäre es sehr schwierig für uns zu entscheiden zwischen Kaffee für die Menschen zu brauen mit hochqualitativen Kaffeebohnen oder Grüße von Dritan Alsace zu bekommen. Als glückliche Ziegen machen und bekommen wir beides! Und das vor den Augen aller Menschen! Lang lebe Dritan! Tassen voller Liebe!” Se, tu fa una domanda che; preparare il caffè dal nucleo qualificato e condividere con le persone? O Dritan Alsela ci saluta… Sarebbe molto difficile decidere!
Come capre fortunate, facciamo entrambe le cose.
Ma uno è di fronte agli occhi delle persone.
Viva la Dritan!
Saluti da
In tazzina pieno d’amore.
Dördüncü Nesil Üzerine
Dördüncü Nesil “Dördüncü nesil insanlarla ilgili.”
Mat North
Nitelikli kahvenin ilerleyişiyle ilgili okuyacağınız metinlerin birçoğu, kahvenin üçüncü nesliyle birlikte son bulur. Ama bir sırra ortak olmanıza izin vereceğim, kendini bu işe adamış bazı profesyonel kahveciler, kahve işini dördüncü nesle taşıyorlar. Bunlardan biri Mat North, bana göre Birleşik Krallık’taki bir numaralı kahve dükkanı, (Hayır, Londra’da değil.) FCP Coffee. Diyor ki, “Dördüncü nesil ne kahveyle, ne tarım teknolojileriyle, ne espresso makineleriyle ne de süperstar baristalarla ilgili. Bunların hepsi, üçüncü neslin konsepti. Dördüncü nesil, insanlarla ilgili.” “Bunu kahvenin dördüncü nesli olarak düşünmeyin, daha çok kahvenin bilgi çağı olarak düşünün.” Yani, bir dahaki sefere nitelikli kahvecinize gittiğinizde, baristayla biraz sohbet edin. Endişelenmeyin, böyle bir işte aptal bir soru gibi bir kavram yok. Dördüncü neslin neferleri kahve aşklarını sizinle paylaşmak isteyecektir.
Keçi Geçti’de yaptığımız bazı şeylerden birkaçı bunlar işte.
Öncelikle Kahvenin yetiştiği topraktan bilgiler vermek, rakımı, uğradığı hava akımları, yan bostanları,
nasıl toplandığı, nasıl ayıklandığı, nasıl seyahat ettiği,
kavurucunun tecrübesi, işe olan aşkı, ve ilerleyişleri,
daha sonrasında,
ne derecede hangi demleme yöntemiyle demlenmesi gerektiği,
fincana gelene kadar her adım bizim için önemli
Sizin içinde önemli mi?
Ne içtiğinizi bilmek istemez miydiniz?
Sürdürülebilirlik
Kahve müttefikinizdir ve yazmak bir süre sonra sorun olmaktan çıkmaya başlar.
Honore De Balzac
Kahve müttefikimizdir ve içinde yaşadığımız ve çalıştığımız dünyayı daha iyi bir dünya yapmak, kalıcı bir geleceği desteklemek ve teşvik etmek için misyonumuzda ciddiyiz.
Tek kelimeyle: sürdürülebilirlik!
Bu gezegenimizi korumak anlamına geliyor… Ama daha da fazlası, bu insanlara bakmak demek. İnsanlara yatırım yaptığımızda, kahve için sağlıklı bir geleceğe ve hepimiz için daha sağlıklı bir gezegene yatırım yaptığımızı biliyoruz.
Kahvenin geleceğine yönelik başlıca zorluklar ise şöyle:
Yüksek sıcaklıklar mahsul verimliliğini ve çiftçi gelirlerini etkiler,
Öngörülemeyen yağmurlar hasat ve işleme zorlukları beraberinde getirir,
Çiftçiler başka yerlerde fırsat aradıkça kentleşme artar,
Küresel pazarlar kahve toplulukları için finansal belirsizlik yaratır,
Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumların tam potansiyeline ulaşması için şarttır.
Peki, biz Keçi Geçti’de buna tam olarak nasıl destek veriyoruz?
Karton ve plastik bardak kullanmıyoruz; al-git kahve almak isteyenlerin kendi kupasıyla ya da termosuyla gelmelerini istiyoruz. Böylelikle onlarla kahvelerimizi paylaşabiliyoruz.
Plastik şişelerde su bulundurmuyoruz, suyu satmaktan yana değiliz. Su ortak mirasımız.
Keçi Geçti’de suyu arıtma yöntemi ile temin ediyoruz ve kahvelerimizi de arıtma su ile demliyoruz.
Plastik tek kullanımlık çatal, kaşık, bıçak vs. bulundurmuyoruz.
Bulaşıkları elde değil makinada yıkıyoruz.
Temizlik için çevre dostu olan ürünler kullanıyoruz.
Neon ışıklarımız ya da tabelalarımız yok. Aydınlatma için enerji tasarruflu ampüller kullanıyoruz.
Yapay aydınlatmalar yerine gün ışığından faydalanmak için çoğunlukla günün aydınlık saatlerinde çalışıyoruz.
Siparişlerinizi geri dönüşebilen paketlerle gönderiyoruz.
Keçi Geçti’de demlenen tüm kahvelerin posalarını ise kompost olarak kullanıyoruz.
Manifest
“Hiyerarşinin olmadığı, bireysel özgürlüklere adanmış bir yaşam alanından bahsediyoruz. Yardımlaşmanın bir çalışma alanı yarattığı, kazanılan her şeyin hak edildiği şekilde paylaşıldığı, geçmişten alınan düşüncelerin geleceğe taşındığı ve günümüz yozlaşmasından ayrı kalmaya direnenlerin oluşturduğu bir bütün sevgi.
Üretim, gelişim dinamikleriyle güçlendiğimiz Keçi Geçti kolektifinin kapıları ihtiyacı olan herkese açık.”